11 Ocak 2010 Pazartesi

N'olur Gel, Yine Gel Belediye

Yeldeğirmeninde bir şeyler oldu!

2009’dan 2010’a girerken mahallemizde ilginç bir diyalog (kısmen) yaşadık. 

Mahallenin kendi halinde bir meydancığında -ki aslen kendisi bir dört yol ağzıdır- bulunan ağaçlardan iki tanesi yılbaşı kutlamaları için Kadıköy Belediyesi tarafından ışıklandırıldı. Bizim gibi Kadıköy’ün merkezinde olup da kendisini en kıyısında, köşesinde hisseden mahalle sakinleri için şaşkınlık, heyecan ve ümit vericiydi. Sokaklardaki söylenti bunları daha da artırdı. ‘Yılbaşı gecesi Kadıköy Belediyesi yeldeğirmeninin bu meydancığında eğlence düzenleyecek!’ Ne mutlu bize dedik. Biz varmışız, varlığımızdan haberdar olanlar da varmış...
 

Yılbaşı gecesi eğlence düzenlendi. Küçük çaplı da olsa bir ses sistemi getirildi, eh zaten iki kel ağacımız da ışıklarla süslenmişti. Daha ne isteyebilirdik ki... 

 

Ama şöyle bir düşününce daha neler isteriz neler. Buralarda yaşayan bir kaç arkadaş düşündük taşındık ve hazır belediyemiz bizim varlığımızı kabul etmiş ve buralara uğramışken biz de bir kaç talebimizi bildirsek dedik. 

Örneğin;

  • kaçak yapan lağımların kapatılması,
  • çöp konteynır sayılarının artırılması,
  • araçların kaldırımı kullanmamıza izin verebilmeleri için otopark yapılması
  • en azından 1 tane çocuk parkı ve yaşayanların özellikle de gece yarılarına kadar apartmanların giriş kapılarının önünde sosyalleşmeye çalışan gençlerin arada soluklanabileceği bir park yapılması,

  • delik deşik olan ve kendi el becerilerimiz ve evsel malzemelerimizle kapatmaya çalıştığımız yollar ve kaldırımlardaki deliklerin kapatılması
  • kaldırımların insan kullanımına uygun hale getirilmesi (tabi engelli kullanımını ayrıca belirtmeye gerek duymuyoruz bile)
  • aydınlatmaların sağlamlaştırılması ve çoğaltılması gibi...
Biz de hazır belediye buralara uğramışken kendisine meydancıkta notlar bıraktık. Meramımızı en makul dille anlatmak için Dövizler hazırladık: 



 



HOŞGELDİN BELEDİYE

KALDIRIMA, ÇÖPE, PARKA DA GEL BELEDİYE


N’OLUR GEL, YİNE GEL BELEDİYE


 








İki gün sonra meydancıktaki dövizler gitmişti. Umuyoruz ki yetkili birileri gördü ve ilgilenmek üzere mesajlarımızı aldı. 
 

Eleştirmek değil amacımız, demek istediğimiz; keşke daha sık gelse ve keşke bizi de dinlese belediye. Örneğin Yeldeğirmeni için düşündükleri Kentsel Dönüşüm Projesi’ni hazırlamadan önce bizlerle de bir konuşsa, bir sesimizi duysa, tanışsa mesela. Malum özellikle İstanbul başta olmak üzere kentsel dönüşüm projelerinden kimlerin canı yanmadı ki? Bir yandan Haydarpaşa Projesi bir yandan Yeldeğirmeni Kentsel Dönüşüm söylentileri derken bizlerin de korkulu rüyası olmaya başladı. Onun için; n’olur gel, yine gel belediye ama bu sefer daha uzun kal, çaya çorbaya, sohbete de gel belediye. Bu arada sevgili muhtarımızı da bekleriz mahallemize, belki sorunlarımızı dinlemek ve belediye ile biz mahalleliler arasındaki diyalogda yardımcı olmak ister.





Yaşanabilir bir İstanbul, 
Yaşanabilir bir Kadıköy, 
Yaşanabilir bir Yeldeğirmeni 

dileğiyle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder