16 Eylül 2009 Çarşamba

herşeye rağmen yeldeğirmeni

Bu mahallede yaşarken gündelik can sıkıntılarımız oluyor. O kadar gündelikler ki bir süre sonra normalleştiriyor insan. Bu belki yerel yönetimlerin bir stratejisi de olabilir. Yaşamı zorlaştıran hizmet etksikliklerini o kadar uzun süre gidermiyorlar ki normalleştiriyoruz. Normalleştirmemizin üzerinden zaman geçince biz bunlara artık hiiiiç sinirlenmez oluyoruz. Çünkü yerlerini zaten çoktan yenileri almış oluyor. Ayrıca bu hizmetlerin eksikliğini belli zaman aralıklarına düzenli olarak dağıtıp, hiç sektirmeyerek eksikliğini kontrol ediyorar. Hiç bir şeye sürdürülebilir ve eşitlikçi bir sistem yaratamaz veya politika üretemezken, hizmet kalitesini düşürme ve eksiltme konusunda çok başarılı çalışmalar yapıyorlar. Beklediğimiz hizmetler adına gerçekten kıskandırıcı bir özen ve kurumsallık gözlemliyorum bu konuda.

İşte Rasimpaşa Mahallesi, nam-ı diğer Yeldiğirmeni’nde yaşadığınızda bu tezimi doğrularsınız. Çünkü en büyük dertlerden biri de şudur ki bir çok mahalle-semt sadece ilçe yönetiminden ya da sadece büyükşehir yönetiminden hizmet zulmü görürken, Yeldeğirmeni’nde her ikisininin de hizmetlerine maruz kalınır. Kadıköy’de yaşamak bir ayrıcalıktır, Yeldeğirmeni’nde yaşamak daha da büyük ayrıcalıktır. Onun için de geri kalan Kadıköy’den pek ayrı hizmet alır.

Yerini tarif edeyim derdim ama nasıl olsa buralardasiniz, eh bir sayfada haritada yerini görmek için açarsanız ne güzel olur.

Konum böyle olunca bize de mahalleyi gördüğümüzde şaşkınlığın içine yuvarlanmak düşer.

Ben düştüm. Yuvarlandım. Dedim ki acaba başkaları da yuvarlanır mı?
Gecesi, gündüzü, haftasonu, haftaiçi, çocukları, esnafı, kadınları, gençleri, sokakları, evleri, delikleri, çukurları, yolcuları, binaları, trafiği... Ne bulabilirsem. Ne görürsem. Ancak tek diyeceğim var ki korkun görmek istediklerimden. Çünkü normalleştirmemek için direniyorum. Her türlü ayrımcı, adaletsiz, haksız, hukuksuz politikaya rağmen. Siz de bu mahalleye gelin, siz de kendinizi ayrıcalıklı hissedin!